O dönemde iki çocuk annesiydim. Maddi ve manevi birçok zorluğun içinde, hem ev işleri, hem babamın bakımı, hem okul hem de çalışma hayatı arasında sıkışmış olsam da, mesleğime olan inancım beni ayakta tuttu. Okuma imkânım neredeyse yoktu ama yılmadım. Binbir emekle okudum, gece gündüz çalıştım, stajlarımı tamamladım. Öğrencilik yıllarım boyunca farklı kliniklerde görev alarak gerçek hastaların yaşamlarına dokunmanın verdiği mutluluğu her hücremde hissettim.

Babamı kaybettikten sonra, mesleğime olan bağlılığım daha da derinleşti. Onun bana açtığı bu yolda, bugün artık kendi merkezimi kurarak yoluma devam ediyorum. İstanbul’un Başakşehir ilçesi Kayaşehir Mahallesi’nde, bölgedeki ilk podolog olarak hizmet vermekse benim için ayrı bir onur ve gurur kaynağıdır.

Şu an Kayaşehir Ayak Bakım Merkezi’nde; batık tırnak, tırnak mantarı, nasır, diyabetik ayak bakımı ve çocuk ayak sağlığı gibi pek çok alanda danışanlarıma bilimsel ve hijyenik çözümler sunuyorum. Her danışanımı, kendi ailemden biri gibi görüyor, ayak sağlığını geçici değil, kalıcı yaklaşımlarla ele alıyorum.
Benim için bu meslek sadece bir iş değil, hayatlara dokunma sanatıdır.
Ve ben bu sanatı, emekle ve yürekle yapıyorum.